1 Temmuz 2022 Cuma

Çöpe Giden Gıda 18 Milyar Dolar-Yılmaz Parlar

 


Çöpe Giden Gıda 18 Milyar Dolar.

Türkiye'de sadece çöpe giden gıdanın parasal değeri 18 milyar dolar.

İstanbul Ticaret Borsası tarafından, üniversite öğrencileri arasında düzenlenen Gıda İsrafını Engelleme Proje Yarışması’nın kazananlarına ödüllerin verildiği törende konuşan İSTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Gıda İsrafını Engelleme Komitesi Başkanı Hakkı İsmet Aral,  “Türkiye'de sadece çöpe giden gıdanın parasal değeri 18 milyar dolar.” dedi




Yiyeceğin israf edildiğini görmemek için, artık bilim adamları, politikacılar ve gıda kampanyası grupları arasında gıda kayıplarını azaltmak için "bir şeylerin yapılması gerektiği" konusunda genel bir fikir birliği oluştu. Yetersiz beslenme gerçektir, ancak obezite krizi de öyle. 

İnsanlar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi hükümet organlarının, dünyanın insan tüketimi için üretilen gıdanın yaklaşık üçte birini kaybettiğini veya israf ettiğini iddia eden raporlarına işaret ediyor. 

Depolama ve nakliyedeki zorluklar, aynı zamanda, dünyadaki "gıda atığının" büyük bir bölümünün, hasat sonrası gıda tahıl kayıplarının toplam hasatın % 25'i kadar olduğu tahmin edilirken, meyve ve sebze kayıplarının daha  yüksek olabileceği şeklindeki raporlar her ülkede Gıda israfını önlemeye zorluyor. 



İsraf Edilen Gıda Nedir?

İki ana tür israf edilen yiyecek vardır:  Yiyecek kaybı ve Yiyecek atığı. Yiyecek kaybı daha büyük kategoridir ve herhangi bir aşamada yenmeyen yenilebilir yiyecekleri içerir. 

Evlerde ve Marketlerde yenmeyen yiyeceklere ek olarak, tarlada kalan ekinler, nakliye sırasında bozulan yiyecekler ve markete gitmeyen diğer tüm yiyecekler buna dahildir. Gıda üretiminin hemen her aşamasında bir miktar gıda kaybedilir.

Yiyecekler Nerede Kaybolur?

Yenilebilir yiyecekler, gıda zincirinin her noktasında atılır: çiftliklerde, balıkçı teknelerinde, işleme ve dağıtım sırasında, perakende mağazalarda, restaurantlarda ve evde. 

Yiyecek atığı, tüm yiyecek işletmecileri, Hotel, restaurantlar, büfelerde tabakta kalan yarısı yenmiş yemeği, evde yemek hazırlamaktan kalan yemek artıklarını ve bir ailenin çöpe döktüğünü ihtiva eder.

 Kozmetik kusurlar "Görünüşü bozuk  ürünler" olarak adlandırılanlara yol açar, tüketiciler yanlış şekillendirilmiş veya kusurlu ürünlerle daha az ilgilendikleri için, hasattan önce ve sonra çiftliklerde bir başka önemli gıda atığı kaynağıdır. Gıda güvenliği korkuları ve uygun olmayan soğutma ve işleme, çiftçileri aksi takdirde yenilebilir yiyecekleri atmaya da zorlayabilir.


İşgücü sıkıntısı nedeniyle tarlada bırakılan yiyecekler. Troller tarafından yakalanan balıkların yüzde 40 ila 60'ının denize atılanlar  




Üretim Tesislerinde Gıda Kaybı

Aşırı üretim, ürün hasarı ve üretim tesislerinde teknik sorunlar gibi bir dizi sorun, bu büyük miktarlardaki gıda israfına katkıda bulunur.

Ulaştırma ve Dağıtım Ağlarında Gıda Kaybı

Gıda nakliyesi ve dağıtımı sırasında bozulabilir gıdalar, özellikle yeterli ve güvenilir soğutma, altyapı ve ulaşıma erişimin zor olabileceği gelişmekte olan ülkelerde


Bu bağlamda tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinin gelişimine ve rekabet ortamının arttırılmasına katkıda bulunulması gıda fiyatlarının tespit, tescil ve ilan edilmesi gibi pek çok görevi üstlenen, 1924 yılından bu yana faliyet gösteren, İstanbul Ticaret Borsası Gıda İsrafını Engelleme Komitesi halkda farkındalık yaratmak, bilinci artırmak adına proje yarışması düzenleyerek 76 proje çözümleriyle Gıda israfını önlemede katkıda bulundu.


30 Haziran 2022 Perşembe günü İstanbul Ticaret Borsasında düzenlenen törende dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.


Törende açılış konuşmasında İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, “Bugün dünyada büyük bir gıda sorunu var. 

Salgın enerji fiyatlarındaki artış ve bölgesel savaşların dönemsel etkilerin dışında gelecekte bu sorunu büyütecek dair sorunlarımız da var.

Gıda israfını engelleme çalışmalarını yürütmek için bir komisyon kurduk. Kamuoyunu konu hakkında bilgilendirdik,” dedi   76 proje sahibinin. Her birine, dünyanın en önemli sorunlarından birinin çözümündeki gayretler için, teşekkürlerini sundu .  


İSTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Gıda İsrafını Engelleme Komitesi Başkanı Hakkı İsmet Aral gıda israfının boyutlarının daha iyi anlaşılması için bazı rakamlar paylaştı.



 “Dünyada üretilen gıdaların üçte biri kayıp 


Bu istanbul'da % 50 .Üretim hasat sonrası % 40 daha hızlı işleme, dağıtım ve tüketim aşamalarında gerçekleşiyor. Bu da dünyada 1. 3 milyar ton gıdanın israfı Geçen sene 1 trilyon dolar. Tutarı şuanda 1. 3 trilyon dolara kadar çıkmış durumda. Bunun sadece üçte biriyle bugün dünyadaki aç gezen  insanı doyurabilir. Insanlar biraz kendine dikkat etse bu da israfına da o insanları da doyurabilecek kabiliyeti ulaşacak. 


Türkiye'de yaklaşık 2 sene önce 35 000 000 tona yakın çöp toplandı. 

Çöplerin içinde % 48 oranında organik ürün olduğunu tespit etti. Yani bu ne demek? Işte 14,5 milyon tona yakın. Kompost yapılarak gübreleri kullanılmalı.


Türkiye'de gıda kaybı var. 

Her sene çok miktarda atıyor. Bu sene herhalde 38.000 000 tona yakın çöp toplayacak. Bunun parasal değeri şu anda, Türkiye'de sadece çöpe giden gıdanın parasal değeri 18 milyar dolar. 


Türkiye bu yıl  20:22 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek” 

Böylece ihracat ve gıda israf rakamlarını göz önüne sergiledi. Gıda israfının tüm detaylarını sıraladı.


“İsrafını engellemek proje yarışmalarından sonuç almak adına dereceye giren proje sahiplerine ödüllerini takdim ediyoruz” şeklinde ödül amacını açıkladı.  



Ödül almaya hak kazanan projeler;


1.lik Ödülü 60 bin lira

Proje Adı:  Anaokulu Menülerinin İyileştirilmesi ve Gıda İsrafının Azaltılması

Katılımcılar: Hürmet Küçükkatırcı, Büşra Bozkurt, Belgin Avcu, Prof. Dr. Vesile Şenol (Proje Danışmanı)

Üniversite: Erciyes Üniversitesi, Kapadokya Üniversitesi


2.lik Ödülü 30 bin lira

Proje Adı: FooDefender

Katılımcılar: Sultan Kahveci, Mustafa Kemal Yıldırım, Doç. Dr. Hür Bersam Bolat  (Proje Danışmanı)

Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi


3.lük Ödülü 20 bin lira

Proje Adı: Gıda İsrafı Konusunda İlkokul Öğrencilerini Bilinçlendirmek Üzere Eğitim Kiti Tasarımı

Katılımcılar: Mehmet Korcan Bacaksız, Emine Özkan, Zehra Altun, Sinem Nazlı Kadıoğlu, Zeynep Özel, Dr. Yasemin Soylu (Proje Danışmanı)

Üniversite: İstanbul Medipol Üniversitesi


Mansiyon 10 bin lira

Proje Adı:  Smart-List

Katılımcılar: Ecem Şen Çiğdem, Çağan Bıçakçı, Dr. Öğr. Üyesi Burcu Yılmazel  (Proje Danışmanı)

Üniversite: Eskişehir Teknik Üniversitesi


Mansiyon 10 bin lira

Proje Adı: Etiketi Oku, Gıdayı Koru

Katılımcı: Gizem Müberra Usta

Üniversite: Balıkesir Üniversitesi


yilmazparlar@yahoo.com

7 Haziran 2022 Salı

Balıkesir Gastronomi Turizme Yöneldi-Yılmaz Parlar


 Balıkesir Gastronomi Turizme Yöneldi


Balıkesir için Mecburi istikamet Turizm Destinasyonu olmak…



Balıkesir Uluslararası Kahvaltı festivali

Gastronomi, seyahat destinasyonu seçerken bir destinasyonun kültürünü ve yaşam tarzını tanımak için vazgeçilmez bir unsurdur. Öncü rol oynar



Bireysel düzeyde, kültürlerimizin yemeklerini yiyerek büyüyoruz. Bir nesilden diğerine aktarılan geleneksel mutfak, aynı zamanda kültürel kimliğin bir ifadesi olarak da işlev görür. Önemli Ticaret hacmi yaratmasının yanında kültürel ilişkilerimizi genişletmek ve olumlu imaj yaratmak tüm kapıları açan anahtardır.



Balıkesir  Kahvaltı


Türkiye gastronomik zenginliğini deneyimleme ve kahvaltılarında sayısız Türk ürün ve yemeklerini tatma şansı vermeyi amaçlayan Balıkesir 'Türk mutfağı' ile Türk gastronomi destinasyonlarına yansıyan birçok yerel mutfağın birleşimidir. 



Bu doğrultuda, Balıkesir destinasyonun özgünlüğüne katkıda bulunmak adına Çok Başarılı Uluslararası Kahvaltı festivaline imza atdı.

Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Güney Marmara Kalkınma Ajansı, Sanayi Odası, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Balıkesir Aşçılar ve Pastacılar Derneği ile Türkiye Aşçılar ve Pastacılar Birliği iş birliğinde düzenlenen festivalde Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, “Balıkesir turizm şehri olma yoluna çıktı. Bunun bileşenleri çok geniş bir alana yayılıyor. Gastronomi de bunlardan belki de en güçlü olanı. Bu konuda güçlüyüz. Gücümüzü göstermek istiyoruz. Balıkesir bu festivalle artık ben de bu sahada varım diyor. Şehrimize, turizm ve gastronomi sektörüne hayırlı olsun” dedi.



Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, “Bu memleketin ürünleri, tarladan direkt sofraya gelir. Gastronomi şehirleri bu bütünselliği sağladığı için ortaya güzel lezzetler çıkarıyorlar. Balıkesir de artık bu zenginliğini ve iddiasını ortaya koyuyor. Dağlarından bal, ovalarından yağ akan şehir derken Kazdağları ve Madra Dağı’nı işaret ediyoruz. Şehrimizin her bir karışından bereket fışkırıyor. Endemik bitkilerden zeytine, ayçiçeğinden susamına, baharatlarından balına kadar her şey yetişiyor ve oluyor. Balıkesir olarak esenlik ve sağlık turizmindeki potansiyelimiz ile Avrupa’nın Seçkin Destinasyonu seçildik. Gastronomi şehri olma yolunda birçok çalışma gerçekleştirdik. Sahilleri, Kuş Cenneti, termalleri ve tüm ilçeleriyle Balıkesir, 365 gün misafirlerini bekliyor” şeklinde Turizm Destinasyonu olma adaklı olduklarını vurguladı



Balıkesirli ünlü oyuncu ve sunucu İlker Ayrık’ın sunumuyla açılışı gerçekleşen festivale Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz yanı sıra  Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Abdullah Güç,  BAÜN Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş, Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, Sanayi Odası Başkanı Nazmi Yarış, Ticaret Borsası Başkanı Ersin Erdoğmuş, Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, Türkiye Aşçılar ve Pastacılar Onursal Başkanı Mahmut Dolmacı, Türkiye Aşçılar ve Pastacılar  Birliği Balıkesir Temsilcisi Levent Kaynak, TÜRSAP Genel Başkanı Firuz Bağlıkaya, Çanakkale-Körfez Bölge Temsil Kurulu Başkanı Ahmet Çelik, Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, İsviçre Büyükelçisi Mr.Jean-Daniel Ruch ve Eşi Mrs. Marie Girod Ruch, Malta Büyükelçisi Dr.Theresa Cutajar,



Letonya Büyükelçisi Peteris Vaivars ve Eşi Mrs Rina Okumura Vaivara, Moğolistan Büyükelçisi Munkhbayar Gombosuren ve Eşi Mrs.Uyanga Ganboid, Arnavutluk Büyükelçisi Kastriot ROBO ve Eşi Mrs.Teuta Robo,

Hırvatistan Büyükelçisi Hrvoje Cvitanovic, Bosna Hersek Müsteşar Mrs.Dragana Andelic ve Eşi Mr.Branislav Andelic, Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ve Eşi Josine Vonhoff, İlçe Belediye Başkanları, Parti ilçe Başkanları, temsilcileri STK Başkanları, temsilcileri çok sayıda yerli yabancı misafirler katıldı.

Standlar Gezildi. Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney ve bazı İlçe Belediye Başkanları Büyük bir olgunluk ve örnek alınabilecek, son derece içten samimi olarak hizmet sergileyerek, Balıkesir sevdalısı olarak standlarda ikramları kendi ellerinden vatandaşlarına sundular. 

yilmazparlar@yahoo.com


26 Nisan 2022 Salı

Bal’da yüksek ihracat eğitim ve markalaşma ile sağlanabilir -Yılmaz Parlar


  Bal’da yüksek ihracat eğitim ve markalaşma ile sağlanabilir 


Arıların doğal mucizesi bal, hem sağlık üzerine etkileri hem de ülke ekonomilerine katkısı ile konuşulmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen bir toplantı ile masaya yatırılan bal sektöründe, paydaşların ihracatın yükselmesi konusunda fikri ise ortak: yüksek ihracat için eğitim ve markalaşma kamu desteği ile ele alınmalı.

İstanbul Ticaret Borsası tarafından hayata geçirilen Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor toplantılarının dördüncüsünde bal sektörü ele alındı. Sektörü sekteye uğratan konu başlıklarını tartışmak için bir araya gelen sektör temsilcileri mevzuattan tağşişe, ihracattan markalaşmaya bir çok konuda çözüm önerilerini sundu.

Moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği ‘Dünü Bugünü Yarını ile Bal Sektörü” başlıklı toplantının açılış konuşmasını ise İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz yaptı. Kopuz; bal sektörünün öneminin her geçen gün arttığını belirterek, “Bal üretiminde 2020 yılı itibarıyla 458 bin ton ile Çin ilk sırada iken, 104 bin tonluk üretimi ile Türkiye’nin ikinci, İran’ın ise 80 bin ton ile üçüncü sırada yer aldığını görüyoruz. Yani Türkiye bir bal ülkesi... Üretimde birinci ülke olan Çin, yaptığı taklit ve tağşişler ile meşhur. Çin’in sahte ballarından en çok şikâyetçi olan ülke ise ABD… Çin’in taklit ballarıyla baş edemeyince Çin’den ithalatı yasakladılar. Dolayısıyla, yüksek bir talebi olan ABD pazarı bizim için bir fırsat olabilir. Balın ihracat potansiyelini kullanmamız bu sektörü çok daha önemli yerlere taşıyacaktır” dedi.




Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kodeks Daire Başkanı Selim Kaplan, konuşmasında, mevzuatı geliştirerek güvenilir ürün sunulmasına destek olduklarını belirterek; “Türkiye bal üretiminde ikinci ama ihracatta 22. sırada. Kovan başı verimimizi artırarak bu sıralamada yükselmemiz gerekiyor. Çam balında Türkiye dünyanın en önemli üreticisi... Çam balında kaliteyi artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Birliği ve bal üreticilerimizin de katkısıyla bu çalışmaları geliştireceğiz. Ayrıca ikili denetim sistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Tüm bu çalışmalar balda taklit ve tağşişin engellenmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bunda ne kadar başarılı olursak, bal sektörü o kadar gelişecektir” dedi.

İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, İstanbul’un sadece bir bal pazarı değil, dev şirketleri ve 76 bin kovanıyla aynı zamanda bir üretim üssü olduğunu belirterek, “Bu nedenle Müdürlüğümüz yoğun bir biçimde bal denetimleri yapıyor. Bal denetimleri konusunda hem üreticilerimiz, hem firmalarımız, hem de üniversitelerimiz bize yol göstermeli. Özellikle tağşiş yöntemleri konusunda sürekli değişim var. Sektörün bu konudaki desteği bu nedenle çok önemli… Örneğin tulum peyniri üreticilerinin nişasta kullanımı ile ilgili bize yol göstermesi denetimlerin etkinliğini artırdı ve sorunu büyük oranda çözdü” şeklinde konuştu. 

Aksu Vital Yönetim Kurulu Başkanı ve İSTİB Meclis Üyesi Yunis Aksu, ise konuşmasında, bal üretiminin birbirinden ayrılmaz bir bütünün uyumuyla mümkün olduğunu belirterek, “Arı, bal, çiçek ve insan dairesel bir döngüdür. Eğer çevre sağlıklı değilse, arıların oradan sağlıklı bir ürün üretmesi mümkün değil. Bal ve diğer arı ürünleri ile ilgili sorunları bütüncül olarak değerlendirmeliyiz. Ticaretin de dört paydaşı vardır; arıcı, paketlemeci, tüketici ve kamu. Bu paydaşların birlikte hareket ettiği bir sistem kurulmadığında, kaliteyi sürekli kılma konusunda başarılı olamayız. Örneğin tüketiciyi bilinçli hale getirmeden kaliteli bal talebi oluşmaz. Tüketiciye balın reçel olmadığı, sağlıklı bir ürün olduğu anlatılmalı. Tüm bu paydaşların sürekli olarak bir araya gelerek balda kaliteyi sağlama ve sürdürme konusunda çalışma yapmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Sektörün gelişimi, kalite standardizasyonu ve ihracattan geçiyor” dedi.




İstanbul Bal Evi Yönetim Kurulu Başkanı ve İSTİB Bal ve Baharat Komitesi Başkanı Mustafa Toktaş, balın önemine ve Türkiye ballarının çeşitliliğine değindiği konuşmasında, şunları söyledi: “Yıllardır, zengin bir bitki çeşidiyle Anadolu ve Trakya’da bal üretiliyor. Kanola, lavanta ve çörekotu yeni bitkilerimiz. Çam balımız dünyaca ünlü. Özellikle taklit ve tağşişin önlenmesi konusunda çalışmalıyız. İstanbul Ticaret Borsası tağşiş konusunu TOBB’a götürdü, Bakanlığa götürdü. Şimdi de bu toplantıyı yapıyor. Sektör böyle toplantılarla bir araya gelerek çözüm üretmeli. Tağşiş gıda terörüdür. Ben 50 yıldır bal ticareti yapıyorum. Bugün sadece bal değil polen, arı ekmeği, arı sütü, propolis ticareti de yapıyoruz. Sektör gelişiyor.”

Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, yaptığı konuşmada, çam balının önemine dikkat çekti ve “Çam balı Türkiye için çok önemli. Türkiye dünya çam balı üretiminin yüzde 92’sini tek başına yapıyor. Üretimin yüzde 90’ından fazlasını ihraç ediyoruz. Tüm balımızın yüzde 17-23’ü çam balı. Çam balı standardı konusunda çalışmalı, ardından kodeks ve coğrafi işaret konularına yoğunlaşmalıyız. İller arasında çekişme olmamalı. Çam balı Türkiye’nin her yerinde yetişiyor” dedi. Çam balı üretimimize yangınların büyük bir darbe vurduğunu söyleyen Artık, “Yangın alanlarına yeni fidan dikmeden mevcut ağaçların gelişmesini sağlamaya çalışmalıyız” dedi.

İstanbul Bal Üreticileri Birliği Başkanı Yalçın Sezer, bal üreticileri olarak bir yazılım çalışması yaptıklarını belirterek, “Bu yazılım sayesinde, Türkiye çapında tüm vasıflarıyla, hangi kovanda nasıl ballar üretildiğini bilebileceğiz. Türkiye’de 12 bin bitki türü var. Böyle bir yerde bal standardizasyonu oluşturmak çok zor… Ayçiçeği ve çam balı gibi ballarda bile durum kolay değil. Bizim yoğunlaşmamız gereken konu, değerli ballarımızın katma değerini artırmak olmalı. Örneğin manuka balının 250 gramı 85 Euro. Bizim kestane ve meşe ballarımız manuka balından vasıflı olmalarına rağmen o fiyatlara satılamıyor. Yani katma değer sorunu var. Bal üreticilerinin eğitimsizliği de çok büyük sorun. Bunun, geniş katılımlı bir sürekli eğitim sistemi ile çözülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve Balder Başkanı Özen Altıparmak, ise bal markalarının bal üreticisi değil bal paketleyicisi olduklarına dikkat çekerek, “Balı arı üretir, biz paketleriz. Bal ticaretinin en önemli şartı doğru ürüne ulaşılmasıdır. Bu nedenle laboratuvar gerekir. İleri teknoloji kullanılmalı. Bal hem sağlıklı hem gerçek olmalı. Her doğal bal sağlıklı değildir. Gerçek ballarda ilaç kalıntıları olabiliyor. Balda ARGE çalışmaları da önemlidir. Örneğin biz esmer pirinç şurubunun tespiti için çalışmalar yaptık ve tespit etmeyi başararak dünyaya sunduk” dedi. 

İstanbul İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Onur Çilenk, balda temel meselenin üretim olduğuna dikkat çekerek, “Herkes bal üretemez. Bunun bir okulu olmalı. Balın kalitesi üretim tekniklerine bağlıdır. Herkes balcılık yapabileceği inancıyla bu işe giriyor ama sonuç sağlıklı olmuyor. Balda eğitimden başlayarak bir standardizasyon olmalı. Ayrıca üretimden tüketime bir sistem kurulmalı” dedi

yilmazparlar@yahoo.com

26 Mart 2022 Cumartesi

Kral Çorbası Tarifi-Yılmaz Parlar

 



 Kral Çorbası Tarifi


Kral-Kraliçe Çorbası, Aslan çorbası tarifleri


Mutfakdan yemek kokuları değil sevgi kokuları gelen Shorba Restaurant zinciri sahibi Sim Aslanoğlu’ndan tarifleri almadan , söyleşiye geçmeden önce biraz neden çorba diye bahsedelim 



Dünyanın her yerinde birçok mutfağın bir parçası olarak sunulan çorba, gerek sağlıklı beslenme, gün içinde, gerekse sindirimi kolay gece içildiğinde fayda sağlayan, sadece sağlık için son derece faydalı olmakla kalmaz, aynı zamanda vücut ısısını korumaya yardımcı olan termojenik özelliklere de sahiptir. Dumanı tüten bir kase çorba, vücudu ısıtan, lezzet ve beslenme bonusu elde edebileceğiniz yiyeceğimizdir.


Geleneksel olarak kırmızı et, tavuk, balık, sebze ve baharatlarla ile hazırlanır, ancak yorumlamalar, insanların çoğunluğunun yemek alışkanlıklarını karşılamak için vejetaryen ve vegan içerikleriylede hazırlanır.


Shorba restaurant zincirindeki günlük değişken 20 çeşit çorba yorumlamalarına gelince, kadının özel zevkleri arasında yer alan yemek pişirme ve kadının esteğiyle birleştiğinde çorba burada kendilerine özel lezzet yumağı haline geliyor. 


Shorba restaurant zincirindeki Ataşehir Shorba Restaurantda, Zincir sahibi iş insanımız Sim Aslanoğlu ile söyleşi gerçekleştiriyoruz.



Menü restaurantın aynasıdır.


“Çorbalarımızı ruhunuzla içersiniz” diyen Sim Aslanoğlu tüm çeşit duygularımıza hitap eden menüde yer alan çorbaların güzelliğini dile getiriyor. Yemek sadece beslenme, sağlıklı beslenme değil aynı zamanda zevk olduğunu vurguluyor.

Çocukların bebeklerin tüm gönül rahatlığı içinde içebilecekleri günlük taze, malzemelerle oluşan çorbalar, hem besleyici hem sağlıklı yönleriyle  Shorba'yı benzersiz tarafa çeken Sim Aslanoğlu'nun sözlerini mutfağı gözlemliyerek çorbalardan bir kaçını test etdikden sonra doğruluyoruz.

Çorba içeriklerin dokularını tanımlayan, dünya mutfağı çorbalarını, tarihini bilen engin kültüre sahip Sim Aslanoğlu aynı zamanda restaurant ekonomisini çok iyi bilen iş insanımız. Franchise ile önlenemez yükseliş gösteren başarılı idol kadınımız.

Franchise alanların sürdürebilir karlılık göstermesinin nedeni Sim Aslanoğlu’nun  yaratdığı mükemmel iş modelini franchise gereği uyguladıkları olmasındandır.  


Günlük değişken 20 çeşit çorbalardan, Kral-Kraliçe Çorbası, Aslan çorbası tarifleri



Tariflere gelince; Elbetde malzeme ölçü birimleri özel mufakların ticari sırrıdır, söylenemez. Ama içerikleri..

Kral-Kraliçe Çorbası 

Özel yapım Shorba ekmeği içinde sunulan bu çorba Tandır eti, yoğurt, biber salçası, mercimek ve özel sos ile hazırlanıyor. Sunumda üzerine fıstık (Kraliçe) Fındık (Kral)  ile lezzetlendiriliyor.


Aslan Çorbası

İçerisinde Tavuk eti, pancar, havuç gibi kış sebzeleri, soya sos ve özel acı sos yer alıyor. Sunumda susam ve nar ile lezzetlendiriliyor.


Shorba Restaurant Zincir Franchise istekleri için Sim Aslanğolu’na nasıl ulaşalabilecekleri sorduğumuzda sim@shorba.com.tr adresden cevabı alıyoruz. 


yilmazparlar@yahoo.com

28 Şubat 2022 Pazartesi

Anne ve Çocuk Sağlıklı Beslenme Eğitimi-Yılmaz Parlar

 


 Çocukların Beslenmesı Sağlığın Anahtarıdır

Sadece Beslenme Değil Akılcı Beslenmesi Önemlidir.

Çocuk beslenmesi neden önemlidir?

Beslenme her yaşta önemlidir. Çocukların sağlıklı ve güçlü kalması, sağlıklı ve güçlü büyümesi için uygun besinlere ihtiyacı vardır. Çocuklar için beslenme, çocukların yaşamı boyunca uygulayabileceği sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve beslenme bilgisi için bir temel oluşturmaya da yardımcı olan eğitimdir. 



Bu Bağlamda, Güvenilir Ürün Platformu ve Bee’o Propolis iş birliği ile Başakşehir Belediyesi Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Bilgievi’nde halka açık olarak “Anne ve Çocuk Sağlıklı Beslenme Eğitimine” devam edildi.


Güvenilir Ürün Platformu ve Bee’o Propolis, Misyonlarına bu hizmetide ekleyerek sağlıklı toplum yaratma yolculuğuna devam ediyorlar. 



Düzenlenen eğitim toplantısı Moderatörlüğünü üstlenen Güvenilir Ürün Platformu sekreteri Elif Aşlamacı Attepe’nin, konu ve tema hakkında bilgilendirici kısa konuşmasından sonra açılış konuşmasını, Güvenilir Ürün Platformu Başkanı ve YAPDER Başkanı Celal Toprak gerçekleştirdi. 


Bee'o Propolis'in Kurucusu Aslı Elif Tanuğur Samancı ve Akademisyen  Doç. Dr. Engin Celep tarafından beslenmenin doğru bilgileri paylaşıldı.



Çocukların hangi besinlere ihtiyacı var 

Özetle aktarılan bilgiler; Farklı yiyecekler farklı besinler sağlamaktadır. Bu nedenle çocuklar çok çeşitli meyve ve sebzeleri tüketmelidir. Doğru beslenme nasıl olmalı anlatıldı.  

Çocuğun vücudunun gelişimini ve sağlığını sürekli olarak etkileyen birçok farklı faktör arasında en önemli rol beslenmeye aittir. 

Erken çocukluk döneminde beslenmenin doğası iz bırakır ve sadece çocukluk ve ergenlik döneminde değil, aynı zamanda yetişkinlikte de çocuğun daha da gelişmesini ve sağlık durumunu etkiler.

Doğru veya rasyonel beslenme, bir kişinin sağlığının güçlendirilmesini ve iyileştirilmesini, fiziksel ve ruhsal gücünü, hastalıkların önlenmesini ve tedavisini sağlayan beslenmedir. 

İlk olarak beslenme, gerekli miktarlarda protein, yağ, karbonhidrat, mineral, vitamin, su içerenler, İkinci olarakda, çeşitli , bitkisel ve hayvansal kökenli ürünlerden oluşmaktadır. Çocuğun yoğun büyümesi, kaynağı gıda olan sürekli akışı gerektirir. 

Fiziksel gelişim ve hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol, sadece süt, et, balık ve diğer ürünlerin kullanımına değil, aynı zamanda sebze, meyve ve meyvelerin zorunlu kullanımına dayanan çocukların rasyonel beslenmesi büyüyen bir organizma için genel fizyolojik ve hijyenik gereksinimler dikkate alınarak oluşturulmalı 

Düzgün yapılandırılmış beslenme, çocukların normal fiziksel ve nöropsikiyatrik gelişimi için büyük önem taşır, çalışma yeteneğini ve performansı, dayanıklılığı, olumsuz çevresel etkilere, bulaşıcı ve diğer hastalıklara karşı direnci arttırır.

Yiyecek eksikliği veya fazlalığı genellikle hastalıklarına, metabolik bozukluklara, aşırı kilo alımına, obezitenin gelişmesine veya tersine zayıflamaya vb. Neden olur.  

Ayrıca eğitim veren Konuşmacılar Aslı Elif Tanuğur Samancı ve Doç. Dr. Engin Celep, Balın ve propolisin öneminini vurguladılar. Arılar hakkında  uzun uzun bilgiler aktardılar

Verilen bilgi özeti; Böcekler arasında en yüksek gelişme ve organizasyon düzeyine ulaşan bal arıları, iklim koşullarına iyi uyum sağlamış, nektar toplamada ve bitkileri tozlaştırmada en yüksek verimi göstermektedir. 



Arıların insan yaşamındaki rolü, çok büyük   

Arılar sadece ürünleri için değil, neredeyse tüm çiçekli bitkileri tozlaştırdıkları için de bizim için çok önemli. Büyük beyinler ve büyük yetenekler, yüzyıllardır arılar ve ürünleri hakkında araştırmaları aktarıyorlar. Arılar sır taşıyorlar, Doğanın sırrı Arıcılık ürünleri bilim adamları tarafından araştırılması devam ediyor.

Doğal bal sadece değerli bir gıda ürünü değil, aynı zamanda tedavi edici, diyetsel ve önleyici özellikler. Ancak doğal arı balı elde etmek önemli malzeme maliyetleri ile ilişkilidir. Doğal bal için yüksek fiyatlar, onu çok cazip bir sahtecilik nesnesi haline getiriyor. Bu nedenle balın kalitesini belirlemek çok önemlidir.



Bee'o Propolis'in Kurucusu Aslı Elif Tanuğur Samancı ile yaptığımız kısa söyleşide

özetle;  Aslı Elif Tanuğur Samancı “Arıların atık ürünleri faydalı özelliklere sahiptir. Bal, arıların bitkilerden topladığı bir üründür. Bal, lezzetli ve sağlıklı bir arı ürünüdür.arı zehiri - tedavi edici bir ağrı kesiciye sahiptir. Propolis veya arı tutkalı, arılar tarafından farklı türdeki bitkilerden toplanan ve onlar tarafından işlenen yapışkan reçineli bir maddedir. Çiçek poleni ve arı ekmeği - bunlara dayalı işlenmiş ürünler, vücut üzerinde anti-inflamatuar ve yara iyileştirici etkiler sağlar; Balmumu, arıların atık ürünüdür. Merhem, sıva, mum, tıbbi ve kozmetik krem, allık, ruj, deodorant üretiminde yaygın olarak kullanılır; 


Arı sütü - metabolizmayı aktif olarak etkiler, verimliliği arttırır ve yorgunluğu azaltır, vücut ağırlığını arttırır, büyümeyi hızlandırır, iştahı iyileştirir bal neredeyse tamamen glikoz ve fruktoz karışımından oluşur ve ayrıca hücrelerin, dokuların ve organların hayati aktivitesi için gerekli bir dizi enzimi içerir. Balın bileşimi şunları içerir: kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, demir, klor, fosfor, kükürt, iyot ve hatta bazı bal çeşitleri radyum içerir. 


Propolisin özellikleri; Propolis vücudun genel durumunu iyileştirir, metabolizmayı normalleştirir Propolis antiseptik özelliklere sahiptir, Propolis de eşsiz bir arı ürünüdür. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.” Şeklinde bilgi paylaştı.


Verilen eğitim sonrası katılımcıların isimlerinden çekiliş yapıldı. Bee'o Propolis'in ürünlerinden hazırlanan hediyeler verildi. Ayrıca eğitime katılanlara eğitim sertifikası verildi. Her çocuğa Bee'o Propolis'in ürünleri propolis hediye edildi.

Tüm katılmcıların toplu aile fotoğraf çekimiyle eğitim toplantısı son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com


23 Ocak 2022 Pazar

Anfaş Fuar HORECA 2022 Standlarında, Zeyinyağı Ürünleri -Yılmaz Parlar


 Anfaş Fuarda Yüzgüldüren İş Kadınımız

 

Anfaş Fuar HORECA 2022 Standlarında, Zeyinyağı Ürünleri Görünce İçimiz Açılıyor . Quinceland markasıyla üretim yapan İş İnsanımız İlknur Tunç örnek sergilerken, bize geçmişdeki hatalarımızı tekrar hatırlatdı.

 

Akdeniz Ülkelerinde İspanya’nın Dünyanın 3/4 zeytinyağı ihtiyacın karşıladığına, İtalya’nın 200 bin tonun üzerinde ihraç etmesine gıpta ile bakarken, 1951-52 yıllarında İskenderun’dan Saroz körfeze kadar kendiliğinden yetişen Delice isimli mükemmel aşılamaya müsait zeytin ağaçların İspanya ve Avrupa’ya sökülerek gidiş hikayeleri elbetde içimizi burkuyor.

 

Anadolunun birçok medeniyete evsahipliği yapmasından dolayı çok geniş bir mutfak kültürüne sahibiz. Altıyüze yakın endemik olmak üzere üç bine yakın bitki çeşidi olan ülkemizde, gastronomi turizmi olarak hak etdiğimiz yerlerde değiliz. Sadece birçok uygarlık ve kültürün etkisiyle asırlar boyu oluşmuş yemek zenginliğiyle değil, beşyüz yıllık bir mirası barındıran gelenekselleşmiş içkilerle de ön plana çıkmalıyız.

 

Hem lezzetiyle hem sağlıklı beslenmenin temel gıda zeytinyağı kullanımında, üretiminde üzülerek çok gerilerdeyiz.

 

Türkiye’nin 50 bin ton (içinde de dökme yağ, açık yağ dediğimiz bir yağ)  ihracatı var. Markalaşmayı henüz istediğimiz noktada başaramadığımız için yağlarımızı İspanya’ya, İtalya’ya gönderiyoruz. Etiketlerini koyup dünyaya tekrar ihracat yapıyorlar.

 

İş İnsanımız İlknur Tunç gibi girişimcilerin artmasını diliyoruz. Bakın İlknur Tunç neler diyor;

 

“Çocuğumuz gibi büyütmeye çalıştığımız markamız olan quinceland ilerleyen yıllarda kalitesinden ödün vermeden çok büyük bir aile yapmayı düşünüyoruz.

Quinceland ayrıcalıklı kılan özellikleri kısaca sizler ile paylaşmak isterim.

 

10.ay in ortalarına doğru henüz Yeşilken dalından toplanıp bir kaç saat içerisinde sıkıma götürülür ve 23-25 derece arası kontini sistemde sıkımı yapılır.

Bu sayede zeytinin içinde bulunan oleuropein yoğun şekilde yağın içinde bulunur.

Oleuropein insan sağlığı için çok önemli bir yer teşkil eder.

 

Quinceland yüksek oranda polifenol ve oleuropein içerir.  Asit oranı 0.35 ve 0.40 dizem olarak ilaç niyetine de kullanılıcak kalitededir. Kalp ve damar sağlığı, alzheimer, kemik saglıgı, kolesterol, şeker, mide rahatsızlıkları, bağırsak rahatsızlıkları ve kanserli hücre oluşumunu engeller. Sıcak ve soğuk yemeklerinizde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Mükemmel aroması ağzımızda muhteşem bir şölen havası estirir.” Şeklinde bilgiler paylaşıyor bizlerle…

 


İspanya bundan 20 yıl önce deniz güneş kum üçgeninden uzaklaşmanın vaktinin geldiğini düşündü. Biz bunu büyütemiyoruz dediler. Nerede daha kalifiye, harcama eğilimi yüksek turisti yakalarız deyip, ülkelerinin zaten yaşam tutkusu olan yeme içmeye, gastronomiye yatırım yaptılar. Sonucunda da ne kadar kişi başı turist harcamasına ulaştıklarını gördük, Araştırma geliştirme ve eğitimle birlikte şeflere yatırımda yaptılar. Peru ise önce dünyanın önemli metropollerine restoranlarını ihraç etti.

Restoran ihracatı yüzünden üzerinden gastronomiyi önemli kitlelerin merkezine oturtturdu. Her ikisi de doğru. Biz her ikisini birlikte yapmalıyız. İki ülkede de yaşam tutkusu olan gastronomiye ayırdıkları bütçe milli ekonomilerinin İspanya’da yüzde 8’ini, Peru’da yüzde 11’ine denk geliyor. Biz yüzde 2’deyiz. Çok gerideyiz ama bir o kadar da demek ki potansiyel sahibiyiz

Gastronomide tüm yemeklere lezzet veren sağlıklı besin kaynağı zeytinyağı üretimini doruk yüzeye çıkarmalıyız.

yilmazparlar@yahoo.com

 

13 Aralık 2021 Pazartesi

Mynos restaurant ve meşhur Balık Kavurması -Yılmaz Parlar

  


MYNOS VE  BALIK KAVURMA 


“Rota Güleryüz Restaurantlar” durağımız Bodrum –Yalıkavak Spektr Hotel bünyesinde bulunan binlerce yıldır var olan ve daha hafif, daha sağlıklı seçenekler sunan, Akdeniz kültürel yemeklerinden oluşan geniş bir seçim yelpazesini kapsayan, göz kamaştırıcı çeşitlilikte cezbedici yemekler ile Mynos Restaurantdayız. 



Mynos Restaurantın Genel Müdürlüğünü, Babası Tiyatro Sanatcısı TRT Televizyonlarında eşi Ayşegül Atik ile yaptıkları skeçlerle  7 den 70 e herkese keyifle bilinçaltına mesaj göndermeler şırınga etmiş, “Önce Alışveriş-Sonra fiş “sloganları herkesin diline yapışmış meşhur Ali Atik’in oğlu Alper Atik üstlenmiş.



Babası sanatcı Ali Atik ile ile Alper Atik yıllarca turizm işletmeciliği yapmış son derece birikimli deneyimli çok çeşitli disiplinlerden beslenen mükemmel bir yönetici. 

Ali Atik çaldığı akordeyonu konuştururcasına gecelere renk katıyor. Bodrum –Yalıkavak gün batımı eşliğinde yediğiniz içtiğiniz lezzetlere katdığı keyifle zevklerinizin katsayısını artırıyor.

Spektr Butik Hotel bünyesinde olan Mynos restaurantla birlikde her iki mekanın genel müdürlüğünü de genç, dinamik, başarılı Volkan Kirlibal yürütüyor.

Menü geliştirmek menünün popülerliği en iyi malzemelerin tedarik edilmesinden kaynaklanmaktadır. Lezzet hijyen başda olmak şartıyla iyi, taze malzeme kullanımından bilgisinden ve yaratıcılıkdan oluşur

Mynos restaurant, balık türleri tamamen deniz ürünleri olup günlük taze olarak kullanılıyor. Mezeler unutduğumuz balık türevleri ve yeni buluşları ile zengin bir çeşide sahip. 





Ünlü şeflerinin hazırladığı Balık Kavurma ve Kalamar Sarma lezzetini anlatmak mümkün değil sadece tatmanız gerekiyor.

Restaurant içi ferah pencere ve camların büyük ölçüleri manzaranıza engel teşkil etmiyor. Açık Hava kısmı deniz yeşillik başka bir ferahlı keyifli mekan. 

Akdeniz Mutfağının en İyi, en taze, en sağlıklı yemeklerini sunan Mynos restaurant sadece et balık tavukdan ibaret değil. Akdenizin en gözde zeytinyağlı yemekleriylede vejeteryanları unutmuyor.





Yaz kış öğlen akşam tüm masaların doluluğu zaten size güleryüz restaurant mesajını veriyor.

Akşam  yemeklerinde,  restaurantda Ali Atik akordeon, Alper Atik perküsyon ve gitardan oluşan orkestra misafirlerin atmosferine göre müzik yaparak eğlendiriyorlar.

Mynos Restaurant mekandan, yediğiniz nefis yemeklerle aynı zamanda eğlenceden aldığınız keyifle dört dörtlük ayrılıyorsunuz. 

 yilmazparlar@yahoo.com

27 Ekim 2021 Çarşamba

Baklava 21 Ülkede-Yılmaz parlar

 



 Baklava 21 Ülkede

Ürünün markasının, Ülke imajındaki rolü tartışılmaz..

Ülke-Ürün ilişkilendirmenin anahtarı, uluslararası pazarlama araştırmaları literatüründe merkezi bir konu olmuştur.



Başkanlığını Gürkan Boztepe’nin yaptığı Gastronomi Turizm Derneği üyesi, Yüksel Aktaş’ın Yönetim kurul Başkanlığını yaptığı Hacı Hasan Oğulları, 200 çeşit Baklavasıyla 21 Ülkeye ihraç etdiği baklavalarıyla Ülke imajına katkı sağlıyor.



Bir ürün, hizmet veya marka ile ülke arasındaki ilişki nedeniyle tüketicinin yargısını etkileyebilir olumlu özelliklerle kategorilerini çoğaltır kalite olumu yaratırsanız, Ülkeye sürdürebilir imaj kazandırırsınız.



Yeni tesislerin eklenmesiyle ürünlerini ve pazarını genişleten Hacı Hasan Oğulları yine bir açılışa imza atdı.



AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen, Atilla Ödünç ve Ahmet Kılıç ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ve çok sayıda davetlinin katıldığını açılışda Yüksel Aktaş dinamik azimli kararlı konuşması konukların takdirini kazandırdı.





Ufuk turu attıran Aktaş, Gıda sektörüne 1970 yılında Hacı Zeki Aktaş önderliğinde adım attığını, 51 yıllık süreçte donanımlı üretim tesisi ve 9 şubesiyle birlikte 200 kişiye istihdam sağladığını, 5 kıtada 21 ülkeye ihracat yapan bir marka haline geldiğini söyledi.



Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, Amerika dahil olmak üzere Çok ülkede türk Gastronomisini tanıtan çalışmalarının devam etdiğini, Turizmin olmazsa olmazı gastronominin önemini, ülkeye kazandırdığı maddi manevi değerleri özetleyen kısa konuşma yaptı.



Confeti yağmuru altında kurdele kesimi sonrası açılan şubede Yüksel Aktaş protokol ile birlikde olan konuklara, 1 metre 70 santimetre boyunda olan baklava için “Türkiye'de ilk, Bursa'da tek” olduğunu vurguladı. 7 katlı baklava içinde düğünlerde pasta yerine baklava kesileceğini ve yenileceğini söyledi.



Fabrika Müdürü Başak Erenel,üretim müdürü Siber Hiloğlu, Muhasebe müdürü Aysun yenal, halkla ilişkiler müdürü Merve Koş ile yaptığımız söyleşilerde, 0,1 mikron ile 0.8 mikron arasında yufkaların açıldığını günde 5 Ton kapasite ihraç için baklava ürettiklerini, 21 ülkeye ihraç ettikleri bilgileri aldık.

yilmazparlar@yahoo.com